Mahkeme Tarafından İptal Edilen Boğaziçi Üniversitesi ve Çevresinin Sit Durumuna İlişkin Karar
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Boğaziçi Üniversitesi ve çevresinin ikinci ve üçüncü derece sit alanına dönüştürülmesine ilişkin aldığı karar mahkeme tarafından iptal edildi. Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (BUMED) açtığı davada alınan kararla alanın yapılaşmaya açılması engellendi.
2021 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 422 bin metrekarelik birinci derece doğal sit alanı olan Boğaziçi Üniversitesi kampüsü ve yakın çevresinin koruma statüsünü düşürdü. Kararla, “kesin korunması gerekli hassas alan” statüsündeki birinci derece doğal sit alanı, “nitelikli koruma alanı” ve “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı”na dönüştürüldü.
Karar, Boğaziçi Üniversitesi ve çevresine yapılanmaların önünü açabileceği gerekçesiyle eleştirildi ve BÜMED, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı iptal kararına karşı İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
İstanbul İdare Mahkemesi tarafından atanan bilirkişi heyeti; Alandaki şehitlikler için öncelikle envanter çalışması yapılması gerektiği, bölgenin ekolojik ve fizyografik yapısı nedeniyle ayrı SİT derecelerine tabi tutulamayacağı ve yönetmelikle statü değişikliği yapılamayacağı belirlendi. Boğaziçi Kanununa tabi alanlar.
MAHKEME: BİLİMSEL DESTEK YOK, HUKUKİ DEĞİL
Karara ilişkin bilirkişi raporlarını inceleyen mahkeme, “Davaya konu olan alanın ekolojik ve fizyografik yapısı nedeniyle iki farklı sit alanı değerlendirmesiyle birbirinden ayrı tutulmasının bilimsel dayanağı bulunmadığını, ekolojik ve fizyografik yapı bakımından uyumunun bulunmadığını” belirtti. ekolojik bütünlük ve kampüs alanının tarihi kimliği dikkate alındığında, alan tarihi ve dönem yapılarıyla bir bütündür.” “mevki statüsü tanımına ilişkin kararın hem yerleşke bütünlüğünü hem de Boğaziçi sisteminin doğal bütünlüğünü olumsuz etkileyeceğini” belirterek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararının hukuka uygun olmadığına karar verdi.
BÜMED: EMKÂN OLARAK KARAR
BÜMED’den yapılan açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi’nin 1863 yılında kurulan Güney Yerleşkesi’nin, İstanbul ve Boğaziçi’nin tarihi ve doğal yaşamı açısından yaşam türleri, mimari yapıları ve tarihi açıdan değerli olduğu belirtildi. dokuyu inceleyerek, “Mahkeme kararı Boğaziçi cephesinin tamamı için geçerlidir. Kanunun getirdiği koruma statüsünün yönetmelikle değiştirilemeyeceği tespit edilmiş olup, İstanbul Boğazı’nın birinci derece sit alanı statüsü için emsal teşkil etmektedir. Boğaziçi önden görünüş bölgesinin tamamı.